Yja-Star dan Yurtsever Kürdistan Halkına ve Devrimci Kamuoyuna!

YJA-STAR ANA KARARGAH KOMUTANLIĞI

Kürdün yeniden doğuşunun, dirilişinin miladı ve zafer adımının en büyük kararlılığı olan 15 Ağustos’un 23. Yıl dönümünde yüz yılın büyük Önderi, özgürlük mabedinin mimarı olan Önder APO’yu zafer inancımızın derinliği, mücadele kararlılığı ve bağlılığımızın derinliği ile Selamlıyoruz. Yüreğimizde umudu, beynimizde zaferi, yaşamımızda direniş öyküsünü yeniden dirilten, büyük kahramanlıkların ve büyük zaferlerin tarihi efsanesini yaşatan, Kürt kahramanlığının en zirvesel ifadesi olan 15 Ağustos gününü büyük bir onur ve iddia ile karşılarken, 15 Ağustosun yiğit ve erdemli kahramanlarını Agitlerle başlayan, Erdallarla devam eden, Medenilerle kutsallaşan, Nucanlarla büyük özgürlük aşkına ve kadın örgütlülüğüne, İbrahimlerle büyük komutan ve militan kişiliğine, Medenilerle direniş efsanesine dönüşen özgürlük mücadelemizin kutsal şehitlerini saygı ile selamlıyoruz, onların yarattığı mirası geleceğe taşırmanın sözü ve kararlılığını belirtiyoruz.


15 Ağustos; 5000 yıllık karanlığa, yalancılığa ve zulme sıkılmış ilk Kurşundur ve bilinçli isyanın gerçekleşmesidir. 15 Ağustos Kürdün yeniden doğuşu olduğu kadar, kadının kendisini var etme mücadelesini verdiği, kadınca yaşamı yarattığı bir doğuşun adresidir. Gericiliğe, gelenekselliğe, devletçi ve hiyerarşik zihniyet yapılanmasına sıkılmış bir kurşundur. Kadını yaşamdan soyutlayan, kadına her türlü ölümü yaşatan, güvensiz ve salt bir cinsel obje olarak bakan egemenlikli zihniyet yapılanmalarına ve kurumlarına sıkılmış bir kurşundur. 15 Ağustos; Önder APO’nun özgürlük öğretisinde, kutsal ananın bereketli topraklarında kadın dirilişinin ve direnişinin büyük doğuşu ve mücadele kararlılığıdır. “Kadın yoktur” diyen zihniyete, egemenlikli yaşam bağlarına, sıkılmış bir kurşundur. 15 Ağustos Sümerlerden günümüze kadar kendisini bin bir kılıfa büründürerek taşıran, yalancı ve zalim erkekliğe, egemenliğin beynine sıkılmış bir kurşundur. Her şeyden öte, bir halkın diriliş öyküsünü ve direniş efsanesini yarattı, bir halkın kaybettirilmiş tarihinde yeniden dirilişin heyecan ve coşkusunu nakşetti. Düşmanı bile şaşırtacak düzeyde, düşmanın bile hiç ummadığı, hiç beklemediği, ‘bir avuç eşkıyanın’ işidir dediği bir dönemde, tarih yazmanın ve tarihi dönüştürmenin kararlılığını ortaya çıkardı. Ve bu büyük diriliş öyküsünün, direniş mücadelesinin hiçbir zaman bitmeyeceğini, tükenmeyeceğini, gelişebilecek saldırılar ne olursa olsun kendisini özgürlük ruhu ve tutkusuyla her zaman var edeceğini gösterdi 15 Ağustos. Nesillerden nesillere, kuşaklardan kuşaklara aktarılacak, herkesin kendisini bu diriliş öyküsünde bulacağı, geliştireceği ve mücadele yürüteceği destansı direnişleri ortaya çıkardı. Ölümde yaşamı yaratmanın ve kendisini küllerinden yaratmanın efsanesini taşırdı geleceğe.


Bu tarihi derslerin nakşedildiği 15 Ağustos özgürlük atılımının 23. yıl dönümüne büyük bir mücadele kararlılığı ve iddiasıyla girmekteyiz. İçerisinde bulunduğumuz dönem 15 Ağustosun tarihi anlamına denk bir atılım kararlılığını ifade etmektedir. Özgürlük hareketimizin her yönden gelişen imha temelli saldırılara rağmen büyük bir direniş kararlılığıyla, 15 Ağustos özgürlük atılımının inancı ve bilinciyle kendisini örgütleyip, bu ruhu her zaman koruduğunu belirtmek istiyoruz. Hareketimiz her zamankinden daha güçlü ve daha kararlıdır, kendisini tarihi özgürlük mirasını değerlerinden damıtarak bugüne gelmiştir. Bu nedenle içerisinde bulunduğumuz dönem, hem Kürt halkından, hem de Özgürlük hareketinden 15 Ağustos 1984 gibi bir kararlılık ve mücadele tarzını gerekli kıldığını bizlere bunu en aşikar bir biçimde göstermiştir.


En son Önderliğe verilen hücre cezası bu gerçekliğin en yalın ifadesidir. Önderliğimizin bütün barış ve demokratik birlik çabalarına rağmen, imha ve inkar sisteminde ısrar edilmesi, her sözünün bir suç sayılarak cezai yaptırıma tabi tutulması, Önderliğimizi siyasi süreçten koparmak ve tasfiye etmenin bir girişimidir. Bu yönelim Önderliğimizin Kürt halkında, siyasette ve özgürlük hareketinde yarattığı gelişime tahammülsüzlük ve özgürlük değerlerini imha etme girişimidir. Bu anlamda bu tür tavır ve yaklaşımlara tahammül etmeyeceğimiz, bu tür tavırları cevapsız bırakmayacağımız bilinmelidir. Seçimler öncesi ve sonrası gelişen süreç bu gerçekliği doğrulamaktadır. Kürt kültür ve kimliğinin inkarı ve imhası temelinde gelişen siyaset anlayışının topluma ve halklara hiçbir yarar sağlayamayacağı, yaşanılan ortama şiddeti dayatacağı ve bunun da Ortadoğu’da halklar boğazlaşması anlamına geleceği ortadadır. Türkiye’yi erken seçim dönemine sürükleyen siyasi kriz bu tarz politika anlayışın işlevsizleşmesinden ve geçerliliğini kaybetmesinden ileri gelmektedir. Bu anlamda seçim sürecinden çıkarılması gereken büyük dersler vardır. Türkiye’nin her şeyden önce demokratik, ilkeli ve bilinçli bir siyasete ihtiyacı vardır. Önderliğimizin tarihsel uyarılarının esas alınmaması ve bu doğrultuda politika belirlenmemesi durumunda gelişebilecek tarihsel kayıplardan Türk devlet yetkilileri ve hükümeti sorumlu olacaktır. Ki Önderliğimizin özgürlüğünü, halkımızın kültürel, sosyal ve siyasal teminatını getirmeyecek devlet politikaları ve inkâr-imha konseptleri karşısında Halk Savunma Güçleri olarak üzerimize düşen her türlü görevi yerine getirecek bir donanımda olduğumuz ve bu konuda hiçbir şeyin bizlere engel olamayacağını belirtmek bizler için tarihsel bir gerekliliktir.


Bu anlamda kadının meşru savunma gücü olan YJA STAR olarak, yeni dönem mücadele sürecine bu kararlılık ve iddia ile ilerleyeceğimizi, büyük kahramanların çizgisinde kendimizi daha da yetkinleştirerek geliştireceğimizi, Önder APO ile buluşacağımız özgürlük şafağına kadar, bizleri var eden kutsal özgürlük değerleriyle yürüyeceğimizi ifade ediyoruz. Bu büyük mücadele tarihinin bizlere öğrettiği evrensel dersler ve özgürlük mirası temelinde hedeflerimize ilerleyeceğimizi ve bu konuda hiçbir durumun bizleri tereddüte düşürmeyeceğini belirtiyoruz.


Bu temelde Ağustos direnişinde, gerillacılığın timsali Büyük komutan Agit şahsında, efsanevileşen Önder APO’nun yoldaşları, özgürlük arkadaşları olan Erdal, Viyan, İbrahim, Medeni ve Nucan yoldaşları bir kez daha anarken, her zaman ve her mekânda kendimizi bu tarihi kahramanlığın inanç ve bilincinde yıkayarak yaratacağımızı, Kürdistan’ın yiğit kızları ve oğullarının kahramanlığına yoldaş olacağımızı belirtiyoruz. 15 Ağustos bir direniş kararlılığı ise, bizler kadının meşru savunma gücünün militan ve savaşçıları olarak, özgürlük yolunun yolcuları ve savunucuları olacağımızı, bu bilinç ile ilerleyeceğimizi, zorluklar ve engeller ne olursa olsun, bedelleri ne kadar ağır olursa olsun Önder Apo’nun özgürlüğüne kilitlenerek APOCU inancın, bilincin ve direnişçiliğin arayışçıları olacağımızı belirtiyoruz.


Biji Serok APO!
Biji Hilperîna azadî û berxwedanê 15’ê Tebax!
Biji sembola fermandarîya azadî heval Agit!
Bîjî şopvanê azadiyê HPG û YJA STAR!