Admin Admin
Mesaj Sayısı : 127 Kayıt tarihi : 30/05/08
| Konu: Agit'in öğrencileri efsanevi komutanı anlattılar Cuma Mayıs 30, 2008 5:42 pm | |
| Agit'in öğrencileri efsanevi komutanı anlattılar
Efsanevi gerilla komutanı Mahsum Korkmaz (Agit)'in yaşamını yitirişinin 22. yıldönümü. 15 Ağustos atılımının komutanı Agit kısa yaşamına bir gerilla efsanesini sığdırdı. Ölümünden 22 yıl sonra onu görmüş, tanımış arkadaşları Agit'i anlattı.
HPG Komutanlarından Kerim Şırnak, 1984'te Apocular olarak bilinenlerin adını duymuş, 1985'te Apoculara katıldığında Mahsum Korkmaz ona kod adını vermiş. Direniş tarihinin tanıklarından Kerim ile yaptığımız söyleşide HRK'nin efsanevi komutanı Agit'i şöyle anlatıyor: 'Agit arkadaşın kadro ve halkla ilişkisi bambaşkaydı. Üslubu çok çekiciydi. Yaşça büyük olanlar bile Agit konuştuğunda onu dinliyordu. Tüm kadrolar Agit arkadaşın yanında kalmak istiyordu, psikolojik ve ruhen, moral veriyordu kadrolarına. Mütevazılığıyla insanı çekiyordu. Agit'in tarzına başta anlam veremiyordum. 90'larda Önderlik sahasına gittiğimde, Önderlik tarzını yakından gördükçe, Agit arkadaşın tarzına daha fazla anlam verdim. Pratik ve konuşma denklemini iyi kurmuştu. Hareketli birimler biçiminde örgütlenmiştik. Botan-Şemzinan hattı Agit arkadaşın hareket alanıydı. Gerillacılık tarzına hakimdi. Düşmanını iyi tahlil etmede usta ve eylemlerinde başarılıydı. Neden? Eylemin tüm yönlerini kendisi düzenler, keşif, planlama kendisi yapar, yarar- zararı göz önünde bulundurarak eylem yapar ve sonuçları hep başarılı olurdu. Eylemleri caydırıcı sonuç vermeseydi asla girişmezdi.'
'Hiçbir zaman pusuya girmezdi'
1985 yılında Kaşura'ya bağlı Şikefte Reşe eylemine birlikte gittiklerini söyleyen Kerim, eylem keşfinin de o zaman Agit tarafindan yapıldığını söyleyerek, 'alandaki karakolu imha ettik, düşmandan büyük kayıplar vardı. Biz hiçbir kayıp vermemiştik. Eylem o kadar incelikli ele alınmıştı ki, devriye değiştirme saatleri bile hesaba katarak planlanmıştı. Yine Şırnak maden ocağında eylem yaptık. Bir panzer imha oldu, onlara ait bir malzeme yakılmıştı. Bir hata sonucu bir arkadaş şehit düşmüştü. Savaş tarzında düşmanın tahmin etmediği yere saldırıp, iz bırakmadan kaybolurdu. Başarılı eylemleri arkadaş ve halkta moral, düşmanda moralsizlik yaratıyordu. Halka zarar veren kişileri cezalandırmada halka bir inanç kazandırıyordu. O kadar hareketliydi ki hiçbir zaman pusuya girmezdi' şeklinde konuştu.
Şu an korucu olan birçok aşiret reisinin o dönemlerde Agit'in dostları olduğunu söyleyen Kerimi, 'Şu an korucu aşiretlerin bir çoğu o dönemlerde Agit arkadaşın dostlarıydı. Botan'da ağaların etkinliğini Agit arkadaş kırdı. Hatta tasfiyesini sağladı' diyerek Agit ile birlikte yaşadığı son anısını da anlattı:
'Bir gün hatırlıyorum operasyon çıkmış, harekete geçmiştik. Doktor Baran arkadaşın takımıydı. Suda yürüyorduk. Agit arkadaş, 'herkes izlerini temizlesin' dedi. Öncüden artçıya kadar gitmesi için emir verdiğinde, herkes şaşırmıştı. Zaten suda yürüyorduk, izler zaten görünmezdi. Bize böyle bir sürpriz yapmıştı. En son Haftanin'da bir toplantı gerçekleştiğinde, düzenlemeler oldu, ben Hakkari tarafına geçtim, Agit arkadaş yine Gabar'a gidiyordu. Bahar aylarında şahadetini duydum.'
'Halkın adaletine güveniyordu'
1983 yılında 15 Ağustos'tan önce Agit (Mahsum Korkmaz) ile tanışan Zeydin Botan ise 1985'te Botan'da gerilla saflarına katılmış.
Zeydin Botan'da Agitle ilgili şunları anlattı: 'İlk tanışmamız gece olmuştu. Bizim köye gelmişti. O dönemlerde örgüt adına bir kişi köylüleri tehdit etmiş, Agit arkadaş o kişiyi halkın karşısına çıkarak, halkın adaletine teslim etmişti. Köylüler o kişiye bir şans tanıyarak, affetmişlerdi. Halkın isteği üzerine o kişi affedildi. Halkın adaletine güveniyordu.
Agit arkadaş HRK komutanıydı. Eylem tarzı, sadece bir karakolu imha etmek değil, tüm Kürdistan'da gerilla savaşını yaygınlaştırmaktı. 86 son baharında Agit akadaşın grubuyla Gabar'a gittik. Grubumuz, Şehit Harun, Veli, Kemal, Şemdin Sakık, Şoreş, Berxwedan, Celal Gabar'a gittik. Toplantı Agit arkadaşın kararıydı, sadece yazın değil, kışın da gerillanın içerde üstlenmenin yapılmasıydı. Biz Serxwebun dağından geçtiğimizde, Agit arkadaş hastalanmıştı, yakın köylerden bir at getirdik öyle geçtik. Agit arkadaş hasta olmasına rağmen, geçtiğimiz köylerden toplantı yapmadan geçmiyordu. Her gün operasyonlar vardı. O dönemden bir sözü hala aklımda, 'Biz baharda Gabar'dan Hakkari sınırlarına kadar karakolları kaldıracağız' diyordu.
Agit arkadaş kişiliği ile Önderliğin yakın takipçisiydi. Kişiliği yaşamda çok farklıydı, kendi komutanlığını hissettirmiyordu savaşçılarına. Ama doğal bir otoriteye sahipti. Düşmanına karşı duyarlı ve tedbirliydi. Yersiz kayıplara çok kızıyordu. Kendi denetiminde savaşan yoldaşlara çok moral veriyordu.
Yine 1986'da Agit, 'Bizim silahımız omzumuzda, bu gün burada, diğer gün başka yerdeyiz. Devrim büyüyünce, katılımlar olunca onları eğitmek gerekecektir' diyordu. Öngörüleri güçlüydü. Biz birlikte Şırnak'a bağlı Karne korucu köyüne baskın yaptık ve onların tümünü silahsızlandırdık. Camide toplantı yaptıktan sonra köyden çıktımızda, şikayetler üzeri operasyonlar çıktı. Düşman çok yakınlarımıza kadar gelmişti, biz onları görmüştük onlar da bizi görmüşlerdi. O zaman Agit arkadaş 'Bunlar bizimle savaşamazlar' dedi. Biraz sonra askerler geri çekildi. Agit; 'askerlerin ve komutanlarına baktığımda savaşamayacaklarını anlamıştım' dedi.
Düşmanını iyi tanır ve ona göre hareket ederdi. Agit arkadaşların bulunduğu alanda düşmanlar rahat edemezlerdi. Her zaman savaş inisiyatifini elinde tutarak, istediği yerde düşmanı vurur, düşmanın istediği yerde temasa girmezdi. Yine halk içerisinde, hem Güney, hem Kuzey'de büyük bir etkiye sahipti. Toplumsal bilinci güçlüydü, her toplumsal kesime hitap edecek güçteydi. Hatırlıyorum, Herekol dağında bir arkadaşın ayakkabısı yoktu, kendi ayakkabısını verdi ve kendisinde ayağına kefiye bağlayarak yürümüştük. Onun felsefesi her şeyi yoldaşlık içindi. Şubat ayında ben tekrar geri dönmek üzere Güney'e gelmiştim. Arkadaşın şehadetini orada duydum.' ZAGROS-ANF | |
|